26 Mayıs 2008 Pazartesi

GÜNÜMÜZ SANATÇILARI

Bir gün derste otururken sıkılıp aklıma bir anda gelen bir konudan bahsedeceğim size. Artık kliplerde, yarışmalarda istenen beklenen bir kadın ve erkek imajı var fark ettiniz mi? Aslında özgün gözüktüğünü iddia eden fakat bir önceki ünlünün yaşadıklarını kopyalamaktan gurur duyan bir nesilden bahsediyorum.
Geçtiğimiz gün Eurovizyon şarkı yarışması vardı ve hatırlıyorsunuzdur Mor ve Ötesi grubuyla katıldık yarışmaya. İnsanların tepkisi o kadar olumsuzdu ki.. Ben ilk şarkıyı dinlediğim zaman gerçekten çok beğendim; fakat çevrenin fikirlerini aldığımda fark ettim ki klasik bir birinci modeli çizilmiş kafalarda. Nedir bu kriterler dediğimde aldığım cevap çok basitti ama yine de paylaşmak istiyorum. Birincisi çok güzel ve alımlı bir bayan en azından dans etmeliymiş. İkinci olarak da şarkı Türkçe olmamalıymış. Son olarak ise rock müzik olmamalıymış.
Aslında hak veriyorum insanlara. Artık iç görünüşün hiçbir şey olmadığı bir devirde insanların şarkı söylerken bile kendini pazarlamaları gerekiyormuş. Artık eskidenmiş o doğal haliyle çıkıp sesinin güzelliğini dinleyenleriyle paylaşmak isteyen sanatçılar...
Hatta geçen yıl bu şarkı yarışmaları çok meşhurdu. O zamanlar bir bayan vardı sesi çok güzel olmasına rağmen kesinlikle yüksek puanlar verilmiyordu kadıncağıza. nedenini de gayet güzel açıkladılar. Kilo vermesi gerekiyormuş çünkü halkın gözüne hitap etmesi gerekiyormuş. Kadıncağız o yarışmadaki çoğu insandan daha yetenekli olmasına rağmen ilk haftalarda elenip gitmişti..
İnsanların istekleri böylesine doyumsuz olduğu sürece daha uzun süre böyle küçük ayrıntılar yüzünden hayallerine kavuşamayan, yeteneklerini köreltmek zorunda kalan insanları çevremizde görebileceğiz sanırım. Belki de tam tersini söylemeliydim, insanların görsel isteklerine uygun diye en ufak bir yeteneği olmayan insanlara 'sanatçı' demeye devam edeceğiz, öyle değil mi?

Hiç yorum yok: